İzmir Ticaret Borsası (İTB), kuruluş amacı doğrultusunda tarım ve hayvancılık ile bu sektörlere bağlı ürünlerle bağlantılı faaliyetler konularında görev yapsa da, 1891 yılından bu yana ülkemiz ve insanlarımız için fayda üretebileceği her alanda en ön saflarda mücadele etmeyi kendine görev edinmiş köklü bir kurumdur.
İTB’yi kimi zaman toplumsal bir sağlık sorunu için kamuoyu bilinci yaratma kampanyasının bir parçası, kimi zaman da korunmaya muhtaç çocuklarımızın hamisi olarak görmenizin ardında, geçmişinden bu güne ülkemiz adına taşıdığı sorumluluk duygusunun izleri yer alır.
133 yıllık böylesine köklü bir yapının başkanı olarak, hatta kuruluşundan bu yana görev yapan ilk kadın başkanı olarak üzerimde hep ekstra bir sorumluluk hissettim. Bu da belki de ülkemizin en dezavantajlı kesimi olan kadınlara karşı olan sorumluluğumdu.
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi ülkemizde kadına yönelik şiddeti önlemek ve cinsiyet ayrımına son verebilmek için sivil toplum örgütleri pek çok kampanya düzenliyor. Basın sık sık bu konuya dikkati çekiyor. Siyasetçiler, akademisyenler çözüm üretmek adına önemli çalışmalar yürütüyor ancak maalesef bir türlü arzu edilen sonuç alınamıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl açıkladığı Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre cinsiyet eşitsizliği bakımından Türkiye 146 ülke arasında 129. sırada.
Manzara bu kadar karanlık ama çözümsüz değil... Yüzyıllara dayanan toplumsal ve geleneksel baskıları aşmanın tek yolu bu işin peşini bırakmamaktan, defalarca ve ısrarla doğruları anlatmaktan geçiyor.
Bu amaçla, İzmir Ticaret Borsası olarak 2017 yılında, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından aile içi şiddete karşı iş yerlerinde destek mekanizmaları oluşturup kadına uygulanan şiddeti daha görünür hale getirmek amacıyla geliştirilen ‘İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı’ (Business Against Domestic Violence-BADV) projesine dâhil olduk.
Amacımız İTB çalışanları için daha huzurlu, daha eşit ve güvenli bir çalışma ortamı sağlarken, ülkemizde aile içi şiddetin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğurduğu olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için mücadele etmektir.
Bu mücadele kapsamında cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmaya yönelik kampanyalara daha güçlü olarak destek vereceğiz. Başlangıçta üye firmalarımızı aile içi şiddetle mücadele ile toplumsal cinsiyet eşitliği konularında bilgilendirerek bir iyilik çemberi yaratacağız. Merkezden yerele, üyeden tarladaki bireye kadar her kesimin bu soruna karşı daha duyarlı olması için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz.
Kadına yönelik şiddeti, sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel hayata katılan milyonlarca kadını fiziksel ve duygusal boyutlarda derinden etkileyen, insan haklarının en yaygın ihlallerinden biri olarak kabul eden İzmir Ticaret Borsası için bazen uzun zaman gerektiriyor olsa bile aşılamayacak hiçbir sorun yoktur. Yeter ki inanalım, kadın-erkek el ele verelim ve birlikte mücadele edelim çünkü biz birlikte çok daha güçlüyüz.